AVRUPA BİRLİĞİ TURİZM

19 Mart 2010 0 Yazar:

AVRUPA BİRLİĞİ İÇİN TURİZMİN ÖNEMİAvrupa, farklı diller, kültürler, gelenekler ve manzaralar içeren bir kaleydoskoptur. Avrupa’nın çeşitliliği, aralarındaki farkları korudukları halde birçok ortak değere sahip olan halklarının yenileşme ve yaratıcılığına tanıktır. Utrecht yakınında bir lale tarlasında yürümek, bir Berlin meyhanesinde lager birası içmek, Valencia’da güzel bir paella yemek veya Atina’da Parthenon’un anıtsal kolonları arasında durmak, turizmin farklı kültürlerin anlaşılmasına nasıl katkıda bulunabileceğini ve onları nasıl bir araya getirebileceğini gösteren örneklerdir. Seyahat ve boş zaman faaliyetleri, halklar arasındaki bütünleşme açısından çok önemlidir. Turizm, Avrupa kimliğini güçlendirir ve Avrupa değerlerinin uluslararası sahnede savunulmasına ve tanıtılmasına katkıda bulunur.
Avrupa’nın En Seçkin Otellerinde en uygun ve en kolay rezervasyon imkanı:

(Roma    7026 tesis  Venedik   1158 tesis  Milano   1875 tesis,  Floransa   1923 tesis,  Napoli   818 tesis,  Bologna   440 tesis,  Cenova   201 tesis)

Almanya’daki Oteller: Almanya’nın tüm bölgelerinde, istediğiniz özelliklerdeki oteli belirleyip hemen rezervasyon yapabilirsiniz.  Almanya’da Otel Bul (  Berlin   1110 tesis,  Hamburg   366 tesis,  Münih   386 tesis,  Köln   408 tesis,  Frankfurt/Main  253 tesis,  Düsseldorf   306 tesis,  Stuttgart   138 tesis,  Hannover   204 tesis)

İspanya’da Otel Bul
Barselona   2198 tesis, Madrid   1242 tesis,  Sevilla   392 tesis, Granada   343 tesis, Valensiya   481 tesis,  Málaga   373 tesis,  Córdoba   138 tesis )

 

Fransa’da Otel Bul

Turizmin sosyal ve kültürel katkısı, sadece onun yararlı etkisiyle sınırlı değildir. Avrupa’daki kültürlerin ve geleneklerin zenginliği, Avrupa Birliği’ni (AB), pazarın % 53’üyle dünyanın en büyük turizm bölgesi yapar. AB GSYH’sinin % 5.5’i turizmden elde edilir. Turizm ile ilgili faaliyetlerde istihdam edilen 9 milyon kişiyle, ki bu rakam toplam AB istihdamının % 6’sını temsil eder, turizm özellikle azgelişmiş bölge ve çevrelerinde önemli bir iş yaratma kaynağıdır.
AB Üye Devletleri arasında yıllarca süren bilgi alışverişleri ve işbirliği sonucunda, 7 Şubat 1992’de imza edilen Avrupa Birliği Antlaşması’nın 3(u) sayılı maddesinde, Topluluk hedeflerine ulaşmak için turizmin geliştirilmesine yönelik “tedbirler” veya temel ilkeler için yetki verildi. Turizmin geliştirilmesi ve yönetilmesi, her şeyden önce üye devletlerin yetki alanı içinde olduğundan, bu yenilik, turizme bir Avrupa boyutu verme fırsatı anlamına geliyordu. Bilgi, uzmanlık ve uygulama alışverişi yoluyla, Topluluk ve ülke politikalarında, hem kamusal hem de özel, sınırötesi işbirliğini desteklemek bir öncelik haline geldi. Ekonomik ve sosyal gelişmenin ve kaynaşmanın teşvik edilmesi bir turizm stratejisi hedefi oldu.
Ancak, AB Antlaşması, bir Topluluk Turizm Politikası geliştirilmesi için özel bir hukuki temel sağlamaz. Turizm alanında Topluluk eylemlerinin açıkça gerekli olması ve Konsey tarafından oybirliği ile kabul edilmesi şarttır. Dolayısıyla, bir “Topluluk Turizm Politikası” olmamakla beraber, bu broşür, bugün turizme Topluluk katkısının, özellikle, turizm sektöründe etkili olan diğer politika alanları yoluyla, önemli düzeyde olduğunu göstermektedir. Farklı alanları ilgilendiren mahiyeti nedeniyle, turizm konusunda eylem, sadece birkaçını belirtmek gerekirse, çevre, tüketici işleri, sağlık, bölgesel kalkınma, istihdam, rekabet, vergileme, kültür, eğitim, araştırma gibi diğer politikaların kapsamındadır. Sonuçta, turizmi desteklemeye yönelik geniş bir Topluluk tedbirleri yelpazesi ortaya çıkmıştır.
AVRUPA BİRLİĞİ TURİZMİ NASIL DESTEKLER?
Avrupa’da turizme baktığımızda, AB Üye Devletlerinin çıkarlarının farklılaşabildiğini anlamak önemlidir. Turist gönderen -ülkeler esas olarak Kuzey – ve turist alan ülkeler- esas olarak Güney-arasında halen bazı yaklaşım farkları olmakla beraber, bütün AB üye devletleri, turizmi desteklemek üzere biraraya gelmişlerdir.
Topluluk’un rolü, turizm kuruluşlarının temsilcileriyle işbirliği ve yakın ilişkiler kurulmasına dayanmıştır. Böylece, ilk başarı, üye devletlerin danışması için bir Turizm Danışma Komitesi’nin kurulduğu Aralık 1986’da gerçekleşmiştir. Komitenin rolü, turizm alanında bilgilenme, danışma ve işbirliğini kolaylaştırmaktır. Halen, Danışma Komitesi, 18 Avrupa Ekonomik Sahası ülkesinin temsilcilerinden oluşmaktadır.
1990’lardaki Başarılar
1990, Avrupa’nın yaratılması için turizmin bütünleştirici rolünü vurgulamak ve onun ekonomik ve sosyal önemini belirtmek amacıyla “Avrupa Turizm Yılı” olarak ilan edildi. Topluluk bütçesinden toplam 7,74 milyon euro harcandı. Sektörün rekabet gücünü arttırma ihtiyacı ve diğer politika alanlarında turizm konularını dikkate alma ihtiyacı, başlıca görevler olarak tanımlandı. Ortaklar arasında değişimlerin teşvik edilmesi, turizm faaliyetlerinin Komisyon bünyesinde ve Üye Devletler ile eşgüdümlenmesi ve yenilikçi örnek projelerin desteklenmesi vurgulandı.
Bunu göz önünde tutarak, 1993-1995 Turizm Destekleme Eylem Planı, turizm bilgisini iyileştirmek ve işletmeler, ulusal ve yerel kamu yönetimleri, dernekler ve Sivil Toplum Kuruluşları arasında sınırötesi işbirliğini geliştirmek üzere, Avrupa’nın bir turizm bölgesi olarak tanıtılmasını hedefliyordu. Turizm sektöründeki tüketicilere ve profesyonellere daha iyi bilgi sağlanmasına yönelik bazı düzenlemeler yapıldı. Çevre dostu turizmi teşvik etmeyi amaçlayan girişimler yanında, turizm üzerine Topluluk istatistikleri oluşturuldu. AB, uzmanlık bilgisi aktarımı yoluyla, AB üyesi olmayan ülkeler ile işbirliğini de geliştirdi. Kırsal, kültürel, eğitimsel ve çevresel turizm üzerine incelemeler ve pilot projeler, toplam 21.7 milyon euro ile finanse edildi.
1995 yılında, Komisyon “Birliğin Turizm Alanındaki Rolü” üzerine bir Yeşil Kitap kabul etti. Avrupa düzeyinde sektörün geleceği hakkında tartışma yapılmasını teşvik etmek için, profesyonellerin, tüketicilerin, çevrecilerin ve diğer çıkar gruplarının tepkilerini ölçmeyi hedefliyordu.
Sorumluluğu teşvik etmek – çocuk turizmiyle mücadele
Avrupa Birliği, yıllardan beri, çocuk turizmi probleminin ölçeği ve ciddiyetinin farkında olmuştur. Çocukların cinsel istismarına karşı mücadelenin yoğunlaştırılmasına Avrupa Birliği’nin genel katkısının bir bölümü, 27 Kasım 1996’da kabul edilen Komisyon tebliğinde bulunabilir. Tebliğ, bu alandaki Topluluk eylemleri, için bir referans çerçevesi sağlamakta, konuyu orta ve uzun vadeli bir perspektif içine almaktadır. Çocukları cinsel yönden istismar edenlerin caydırılması ve cezalandırılmasına yardım etmek, Avrupa’dan amaçlı turist akışını durdurmak, üçüncü ülkelerde turizmiyle mücadele edilmesine yardım etmek ve Üye Devletleri, çocuk turizmine karşı tavır almaya teşvik etmek üzere tasarlanmış eylemler vardır. Tebliğde ortaya konulan yaklaşım, Üye Devletleri, turizm sektörünü ve ilgili hükümet-dışı kuruluşları içeren danışma ve eşgüdüm faaliyetinin güçlendirilmesine dayanır. Bu destek, çocuk turizminin gelişmesine engel olmak için Avrupa Birliği’nde yürütülen kampanyaları finanse etmeye yönelik yeni bir bütçe kaleminin (1999 için 1.000.000 Euro) ayrılmasıyla yeniden teyit edilmiştir.

Son Gelişmeler: Turizm ve İstihdam Politikası
Son geliºmeler, önemli bir istihdam kaynağı olarak turizmin rolünü belirginleştirmiştir. Kasım 1997’de, Avrupa Komisyonu ve Lüksemburg Başkanlığı, turizm ve istihdam üzerine bir konferans düzenlediler. Bunun bir devamı olarak, Komisyon bir Yüksek Düzeyli Grup kurdu. Bu grubun tavsiyeleri, Nisan 1999’da “Turizmin İstihdam Potansiyelini Arttırmak” başlıklı Komisyon Tebliği’nde dikkate alındı. Tebliğ, bir istihdam yaratıcısı olarak turizmin potansiyelini kullanmaya ve Avrupa turizminin rekabet gücünü iyileştirmek ve politika öncelikleri belirlemek için bir Topluluk stratejisi geliştirmeye yönelik tedbirler öngörüyordu. Turizm ve İstihdam üzerine 21 Haziran 1999 tarihli Konsey Sonuçları, bilgi, insan becerilerinin geliştirilmesi, çevrenin korunması ve sürdürülebilir kalkınma ve turizm ürünlerinin kalitesi gibi bazı öncelikli alanlarda Üye Devletler ve Komisyon arasında işbirliğinin önemini vurgulayarak yeni stratejiyi teyit ediyordu. Turizm politikasının istihdam politikası ile eşgüdümlenmesi, birkaç yıldan beri politik gündemin üst sıralarında olmuştur.
Ayrıca, gelişmeler, (rekabet, çevre, tüketici hakları, vs. gibi) başka alanlarla ilgili olarak turizmin önemini açıkça göstermektedir. Böylece, turizm alanındaki faaliyetler, diğer AB politikaları çerçevesinde en önemli rolü oynar. Turizme yönelik finansmanın çoğu, sözkonusu diğer politikalar çerçevesinde temin edilmektedir. Diğer politikalar turizmi nasıl destekler?
TOPLULUK HEDEFLERİNE BİR KATKI OLARAK TURİZM
İnsanlar, sınır kontrolleri olmaksızın, Avrupa havalimanlarında çifte rezervasyonlar veya gecikmeler olmaksızın, otel rezervasyonunun haber vermeden iptal edilmesi sözkonusu olmaksızın Avrupa’da seyahat etmek, mavi bayrak taşıyan güvenli bir plajda yüzmek veya adil muamele gören personel tarafından hizmet edilmek ister. Sadece birkaçını belirtmek gerekirse, rekabet, tüketici hakları, çevrenin korunması, işyerinde mesleki güvenlik ve sağlık, turizm sektörünün gelişimi üzerinde dolaysız veya dolaylı etkisi olan AB politikalarıdır. Bu nasıl gerçekleşir?
Serbest dolaşım: turistler için kolaylık
AB’nin en büyük başarılarından biri, bütün Topluluk ülkelerinde kişilerin, malların, sermayenin ve hizmetlerin serbest dolaşımını sağlamaktır. AB ülkeleri arasında sınır kontrollerinin kaldırılması, Avrupa Tek Pazarı’nın temel unsuru olmuştur. Avrupalı vatandaşların çoğunluğu için, dolaşım serbestliği hakkı, turist olarak seyahat ederken kullanılır. Şimdi, AB vatandaşları Avrupa’nın her yerinde rahatça seyahat edebilmektedir.
Rekabet gücünün ve istihdamın taşviki
Avrupa turizm sektöründe, GSYH (% 5.5), istihdam (toplam istihdamın % 6’sı) ve dış ticaret (hizmetler ticaretinin yaklaşık üçte biri) bakımından AB ekonomisine önemli bir katkı yapan Küçük ve Orta Boy İşletmeler(KOBİ) hakimdir. Turizm sektörünün ekonomik önemi nedeniyle, AB, Avrupa turizminin gelişebilmesi için elverişli bir ekonomik ortamın şartlarını teşvik etmiştir:
Küçük ve orta boy turizm işletmeleri için fırsatların çoğaltılması: Avrupalı KOBİ’lerin rekabet gücünü iyileştirmek için AB düzeyinde eylemler başlatılmıştır. Örneğin, turizm işletmeleri, piyasadaki fırsatlarını geliştirmek için onlara bilgi sağlayarak işletmelere yardım eden “Avrupa Bilgi Merkezi” şebekesinden yararlanabilirler. Ayrıca, “BC-NET” şebekesi, işlerini geliştirmek için ortaklar arayan işletmelerin uluslararasılaşmasını ve işletmelerarası işbirliğini teşvik etmektedir. 1996 yılında kabul edilen ve 1997-2000 dönemini kapsayan, KOBİ’ler için Üçüncü Çok-Yıllı Programın uygulanmasıyla başka fırsatlar da sağlanmıştır.
Ulaştırma alanında tedbirler, rekabet gücünü takviye etmenin bir başka yoludur: Turistlerin çoğu başlıca seyahat yöntemi olarak arabayı tercih etseler de, havayolu ulaşımının serbestleşmesi Avrupalı turistler için fırsatları çoğaltmıştır: bundan elde edilen sonuçlar, daha iyi bağlantılar, daha fazla seçme imkanı ve daha düşük bilet ücretleri olmuştur. Bunun yanında, havayolu rezervasyonlarının çoğunun yapıldığı CRS sistemindeki iyileşmeler, daha büyük bir şeffaflık ve etkinlik getirmiştir. İnternet temelinde, bu sistem şimdi köklü değişimlerden geçmektedir.
Euro’ya geçis: Turizm sektörü farklı para birimlerinde iş yapmaya mecbur olduğundan, Euro’nun uygulamaya konulması, sadece turizm sektöründe rekabet gücünü arttırmayacak, aynı zamanda işletmeler arasında rekabeti de arttıracaktır. Euro ile, turistler, fiyatların şeffaflığından ve mukayese edilmesinden istifade edebilecektir. Tek para, Avrupa ülkeleri arasında kambiyo komisyonundan doğan maliyetleri azaltacaktır. Ayrıca, Euro bölgesindeki ülkeleri ziyaret etmek için gerekli olan para birimlerinin azalması sonucunda, AB dışındaki ülkelerden seyahatler de kolaylaşacaktır. Ekonomik ve Parasal Birlik ve Euro’ya geçiş, faaliyetlerini AB’nin tamamına yaymak için yeni fırsatlarla beraber, turizm şirketleri açısından önemli stratejik, teknik ve örgütsel meydan okumalar getirecektir. Avrupa Komisyonu, KOBİ’lere özellikle dikkat göstererek, turizm işletmelerinde Euro’nun sorunsuz bir şekilde uygulamaya sokulmasını sağlamak için etkin bir çalışma içindedir.
Turizm sektörünün çağdaştırılması: bilgi iletişim teknolojileri ve eğitim. Turizm sektörünün çağdaştırılması, rekabet gücü açısından çok önemli bir faktördür. Öncelikle, öğretmen ve öğrenci hareketliliği, mesleki eğitim yöntemleri geliştirilmesi ve stajyer değişimleri için destek sağlamış olan Socrates ve Leonardo Programları çerçevesinde, öğrenim ve mesleki eğitim desteklenmiştir. Aynı amaçla, yeni bilgi iletişim teknolojilerinin (BİT) geliştirilmesine veya araştırmanın teşvik edilmesine yönelik AB çabaları söz konusudur. İnternet üzerinde çevrimiçi pazarlama ve bilgi hizmetlerinin doğması, turizm sektöründe köklü değişimlere yol açmaktadır. BİT kullanımı, özellikle pazarlama ve rezervasyon açısından, turizmin işleyiş şeklini köklü bir biçimde değiştirecektir. Yeni teknolojilerin Avrupa turizm sektörünün rekabet gücü üzerindeki stratejik etkisinin bilincinde olarak, “Impact II” ve “Telematics” gibi programlar, turizm hizmetleri için teknoloji uygulamalarını ve demonstrasyon faaliyetlerini finanse etmiştir.
İşçi hareketliliğini kolaylaştırmak amacıyla, Avrupa Ekonomi Alanı’nın kamusal istihdam servisleriyle işbirliği içinde Komisyon tarafından kurulmuş olan Avrupa İstihdam Servisleri’nin (EURES) artan kullanımı yoluyla sonuçlar kaydedilmiştir. EURES yoluyla, 450 danışman içeren bir şebeke, işçilere, iş mevcudiyeti ve sosyal güvenlik hakları konusunda yardım ve rehberlik sağlamaktadır.
Bölgesel Kalkınma: azgelişmiş bölgelerde turizmi teşvik etmek
AB Üye Devletleri arasında ve hatta tek bir Üye Devletin bölgeleri arasında ekonomik ve sosyal kalkınma düzeyleri açısından farklar vardır. AB Bölgesel Politikası, AB’nin her yerinde eşit fırsatlar sağlamak için bu dengesizlikleri azaltmayı hedeflemektedir. AB, bölgesel dengesizliklerin azaltılması ve istihdamın teşvik edilmesi için turizmin katkısını kabul etmiştir. Bu husus, Avrupa yapısal politikaları ve Topluluk girişimleri çerçevesinde desteklenen tedbirlerin sayısı ile ve, özellikle, 1 Temmuz 1999’da kabul edilmiş olan, “yerel kalkınma için avantajlar sunan önemli potansiyele sahip bir alan” olarak turizme dikkat gösteren, 2000-2006 dönemine ait Yapısal Fonlar Programlarına ilişkin Komisyon rehberi ile daha şimdiden gösterilmiştir.
Yapısal fonlar ve özellikle Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu (ERDF), turizm için en önemli AB mali yardımını temin ederler. Eylemlerin çoğu, altyapının (yollar, havalimanları, vs.) geliştirilmesi, mesleki vasıfların arttırılması, turizm işletmelerinin geliştirilmesi, konaklama ve diğer turizm tesislerinin ıslah edilmesiyle ilgilidir. Bununla beraber, Yapısal Fonlar, turizmin gelişmesine daha geniş bir anlamda da katkıda bulunurlar. Örneğin kırsal alanlarda, kırsal çerçevenin korunmasına, yerel kültürel geleneklerin ve becerilerin sürdürülmesine köylerin yenilenmesine ve “eko-turizm”, “spor turizmi”, vs. gibi yeni kırsal turizm pazarlarının gelişmesine katkı yaparlar.
Çiftçilerin, turizm sektörüne girerek faaliyetlerini çeşitlendirmeleri için de Yapısal Fonlar’dan destek sağlanmıştır. Tarım sektöründe istihdamın azalması, kırsal alanlar için alternatif gelir kaynakları bulma çabalarına yol açmıştır. Bir alternatif olarak “kırsal turizm” veya “agri-turizm” teşvik edilmektedir. Turizm, balıkçılığa bağımlı olan kıyı bölgelerinin veya eski madencilik sahalarının ekonomik yenileşmesine de yardım etmiştir. Bu amaçla, “Pesca” veya “Konver” programlarından fon sağlanmıştır.
Turizm sektörü, İspanya, Portekiz, İrlanda ve Yunanistan’da çevrenin korunması ve ulaştırma altyapısının iyileştirilmesi amacıyla Kaynaşma Fonu vasıtasıyla da desteklenir.
Turizm Sektöründe Mesleki Güvenlik ve Sağlık
Garsonlar, şefler, turist rehberleri, turist operatörleri, otobüs şoförleri, eğiticiler ve animatörler, turizm sektörünün mevsimlik niteliğine ve farklı çalışma saatlerine ve şartlarına tabi işçilerdir. İstihdam veya sosyal politika alanında Topluluk tedbirleri, turizm sektöründe çalışan dokuz milyondan fazla insanı ilgilendirir. İşçilerin temel sosyal haklarına ilişkin Topluluk Şartında başlıca ilkeler ortaya konulmuştur. AB bu Şart yoluyla, işgücü piyasasına ve yaşama ve çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik tedbirler için rehber ilkeleri koymaktadır. Sosyal alandaki bazı AB yasal düzenlemeleri, sektörün mahiyeti nedeniyle, turizmi de doğrudan ilgilendirir.
Geçici ve yarım-gün işçiler için işyerinde sağlık ve güvenlik üzerine mevzuat çıkarılmıştır. Vardiyalı çalışma için asgari dinlenme süreleri ve şartları koyarak, yaşama ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi de sağlanmıştır. Söz konusu mevzuat, başka düzenlemeler yanında, 48 saatlik bir azami çalışma haftası öngörmekte, fakat acil durumlarda, azami 6 hafta süreyle, bir ölçüde uzatmaya izin vermektedir.
Şirketlere özgü faaliyetlere ek olarak, AB düzeyinde sektörel diyalog vardır. Avrupa’daki oteller, restoranlar ve kafeler ulusal birliklerinin (17 ülkede 30 birlik) konfederasyonu olan Hotrec, işçileri temsil eden kuruluş olan ECF-IUF kuruluşu ile bir araya gelmektedir.
Tüketici hakları: turistlerin korunması
Genellikle, birçok turizm ürünü, tatiller, seyahat hizmetleri, turlar bir başka ülkede gerçekleştirilen faaliyetlerdir. Turist geldiği yerin dilini veya yerel satış adetlerini bilmeyebilir. Bir uçakta aşırı rezervasyon durumunda bir yolcuya tazminat verilmesi gerekmez mi? İşte bunlar, seyahat ederken turistlerin çıkarlarını etkileyen özel sorunlardan bazılarıdır.
Avrupa’da turistlerin korunması, turizmin tüketici politikasıyla bütünleştirilmesine yönelik genel AB taahhüdünü açıklar. Bu amaçla, turistlere haklarıyla ilgili daha fazla bilgi sağlanmasını veya tüketici korumayı iyileştiren hukuki araçların pekiştirilmesini hedefleyen eylemler sözkonusudur. Topluluk, otellerde yangın güvenliği hakkında tedbirler kabul etmiş ve tatil paketleri ve tur paketleri ile ilgili yasalar için asgari standartlar belirlemiştir. Bu hükümlere göre, örneğin, hareket öncesinde turiste ayrıntılı bilgi verilmeli veya turist, kendisi onaylamadıkça değiştirilmesi mümkün olmayan bir sözleşme ile korunmalıdır. Pekçok turizm faaliyetinin uluslararası niteliği gözönüne alındığında, adalete erişim ile ilgili başka tedbirler de alınmıştır. Bu konu, ciddi sorunlar yaratabilmektedir.
Özürlülerin bütünleşmesinin kolaylaştırılması
Seyahat etmek ve tatile çıkmak, özürlü veya yaşlı insanlar için daha zordur. Boş zaman faaliyetlerine erişim, içinde bulundukları şartlara bağlıdır. Bu nedenle, tekerlekli sandalyelere erişim, tuvalet ve banyoda özel tesisatlar, özel donanımlı arabalar, bakım ve tıbbi destek, özürlü insanların da turizmden yararlanmalarını sağlayan tedbirlerden bazılarıdır.
Yapılan düzenlemeler arasında, belli başlı özürlülük tiplerine ilişkin bir anlayış ve tatminkar turizm hizmetlerinin nasıl verileceği konusunda bilgi sağlamak amacıyla, “Avrupa’yı Özürlü Turistler için Erişilebilir Kılmak” başlıklı, turizm sektörüne yönelik bir elkitabı yayımlandı. Ulusal ve yerel düzeyde daha büyük dikkat yanında, turizm sektöründe bu konulara ilişkin artan bilinçlenme, geçmişte turizm imkanlarından yararlanmaları çoğu zaman mümkün olmamış kişilere bir fırsat eşitliği sağlanmasına katkıda bulunacaktır.
Çevrenin korunması
Finlandiya’da bir ormanda yürümenin veya Portekiz’de bir Algarve plajında dolaşmanın keyfi, ancak çevrenin korunmasıyla mümkündür. Turizm ve çevre arasındaki doğrudan bağlantı artık geniş ölçüde kabul edilmektedir.
Avrupa Birliği’nin Beşinci Çevresel Eylem Programı, turizmi, çevre için potansiyel bir tehdit olarak belirledi. Buna göre, Topluluk çevre politikası, turizm sektörüyle genel olarak ilgilidir ve deniz suyunun kalitesini sağlamaya, havayı kirleten emisyonları azaltmaya veya kentsel çevreyi iyileştirmeye yönelik tedbirleri içerir.
Kitle turizminin daha iyi planlanması ve yönetilmesi,sürdürülebilir turizm kalkınması ve turistlerde çevre bilincinin arttırılması, AB’nin ilgilendiği temel konulardır. Uygulamada bu, AB finansmanı yoluyla uygulanmıştır: Yapısal Fonlar çerçevesinde, turizm sektöründe bir proje geliştirmek için destek arayan herkes, en iyi çevresel seçenekleri hesaba katmalıdır. Bu fonlar, çevresel bakımdan sürdürülebilir turizm şekillerinin gelişmesine olumlu katkı yapabilir. Özellikle de kaliteli bir doğal çevrenin turistler için cazip unsurlardan biri olduğu kırsal alanlarda. Ayrıca, mevcut mevzuata göre, turizmi doğrudan etkileyen bazı kamu veya özel sektör projeleri için çevresel etki değerlendirmeleri de yapılmalıdır.
Turizm ve kültür arasındaki işbirliğinin arttırılması
Avrupa mirası ve daha genel olarak Avrupa kültürü, haklı olarak, turizmin en eski ve en önemli yaratıcılarından biri kabul edilir. Bu miras ve kültür, dünyanın her yerinden gelen ziyaretçiler için Avrupa şehirleri ve bölgelerinin cazibesine katkıda bulunmaya devam eder ve Avrupa kimliği bilincini aydınlatır. Topluluk tarafından alınan bir kararda şöyle denilmektedir: “Topluluk eylemi, kültürel mirasın turizm için önemini aydınlatmayı ve Avrupalıların kültürleri, gelenekleri ve yaşam biçimlerinin daha fazla tanınmasını sağlamayı hedefler.” Müzeler için destek verilmesi ve tarihsel binaların otellere veya başka konaklama tesislerine dönüştürülmesi gibi çeşitli eylemler söz konusudur. Ayrıca, konser salonları, tiyatrolar ve kitaplıklar gibi kültürel merkezler için mali yardım yapılır. Kentsel yenilenme programları kapsamında, çoğu zaman, tarihsel şehir merkezlerinin korunması da yer alır. Bütün bu desteklerden en çok yararlanan sektör turizmdir. Çağdaş kültür ile ilgili olarak, Avrupa Birliği, bir Avrupa boyutu içeren ve en az üç üye ülkeden katılımcıların yer aldığı kültürel etkinlikleri veya faaliyetleri teşvik etmek için, Avrupa Kültür Şehri, Avrupa Kültür Ayı ve Kaleidoscope Programlarını desteklemeye devam etmiştir.
AVRUPA BİRLİĞİ’NİN GENİŞLEMESİ: TOPLULUK MÜKTESEBATININ BENİMSENMESİ
Avrupa Birliği, halen 15 üyeden oluşmaktadır, fakat Avrupa bütünleşmesinde yeni bir aşamaya giren AB kapılarını yeni üyelere açmaktadır. Oniki ülke – Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Kıbrıs, Latviya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Romanya, Slovakya ve Slovenya – AB’ye katılma hazırlıklarını sürdürmektedir. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılmak üzere aday ülke olarak ilan edildiği 10-11 Aralık 1999 tarihindeki Helsinki Zirvesi’nde Avrupa Bütünleşmesine doğru en son adım da atılmıştır.
Genişleme sürecinde, Türkiye ve diğer aday ülkeler, kendi mevzuatlarını, Avrupa Birliği’ni oluşturan bütün hukuki araçlar, politikalar, hukuki çerçeve ve kurumsal yapı demek olan “Topluluk Müktesebatı” ile uyumlulaştırmak zorundadır. Katılım için hazırlık yapılırken ilgili Topluluk ve Birlik mevzuatı ve bunun aday ülkelerdeki uygulaması incelenmektedir. Topluluk Müktesebatının benimsenmesi için önceliklerin belirlenmesine müteakip, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında bir katılım ortaklığı tanzim edilecektir. Türkiye, Topluluk programlarına ve ajanslarına da katılma fırsatına sahip olacak ve katılım öncesinde mali yardım alacaktır. Bugüne kadar, Komisyon, diğer aday ülkelerin ilgili ulusal makamlarıyla işbirliği içinde, turizm alanında Topluluk faaliyetinin finansman ve mevzuat ile ilgili olası sonuçlarını değerlendirmiştir.
Avrupa Birliği, turizmin kültürel, ekonomik ve sosyal yönlerden önemini kabul etmiştir. Bütün bunlar, turizmin Topluluk hedeflerine getirdiği faydaların içine girmektedir. Avrupa Parlamentosu’nun bir kararında belirtildiği gibi, “Topluluk’un ekonomik büyümesi için bir sektör olarak çok önemli olan turizm, aynı zamanda, kültür, topografya ve yaşam tarzı çeşitliliğinin tanınmasını ve bölgesel eşitsizliklerin azaltılmasını kolaylaştıran inkar edilemez bir sosyal faktördür.”
BİLGİ KAYNAKLARI

Avrupa Komisyonu Turizm Genel Müdürlüğü
http://europa.eu.int/comm/dg23/tourism/tourism.html
AB Turizm politikası kapsamındaki alanlar
• Turizm ve KOBİ’ler
http://europa.eu.int/comm/enterprise/services/tourism/policy-areas/sme.htm
• Turizm ve Euro
http://europa.eu.int/comm/enterprise/services/tourism/policy-areas/euro.htm
• Tüketicilerle ilgili konular
http://europa.eu.int/comm/enterprise/services/tourism/policy-areas/consumer.htm
• Çocuk Sex Turizmine karşı savaş
http://europa.eu.int/comm/enterprise/services/tourism/policy-areas/child.htm
Turizm ve Çevresel Seyahatler için Avrupa Topluluğu Ağı (ECoNETT)
http://195.212.4.4/
Turizmle ilgili yayın/doküman ve araştırmalar
• 1997- 1998 Avrupalılar tatilde – Eurobarometer araştırması
http://europa.eu.int/comm/enterprise/services/tourism/tourism-publications/documents/euro_tourism_industry.pdf
• COM(97) 332 final Turizmi etkileyen Topluluk Önlemleri
http://europa.eu.int/comm/dg23/tourism/tourism-publications/measures.html
• Turitstler için rehber
http://europa.eu.int/comm/dg23/tourism/tourism-publications/travel_guides
• Avrupa Turizmi- İş alanları için yeni ortaklıklar (Ekim 1998 – Turizm ve İstihdam Yüksek Düzey Gurubunun Tavsiye ve Sonuç Belgesi
http://europa.eu.int/comm/enterprise/services/tourism/tourism-publications/documents/hlgreport_en.pdf
• Turizm ªirketleri için Euro’ya hazırlık elkitabı
http://www.amue.org/publications/business/guidindx.htm#tourism
• Euro ve Turizm konulu Konferans: İş dünyası için fırsatlar ve stratejiler (18.10.1998):
http://europa.eu.int/comm/enterprise/services/tourism/tourism-publications/documents/eurfinrep_en.pdf
Turizmle ilgili Avrupa-Akdeniz İşbirliği üzerine 13 Mayıs 1996 tarihli Konsey Kararı
http://europa.eu.int/eur-lex
Komisyon’un Yeşil kitabı: “Birliğin Turizm alanındaki rolü”: COM(95)97
http://europa.eu.int/eur-lex
Vizeler için tek bir format belirleyen 29 Mayıs 1995 tarihli Konsey Yönetmeliği
http://europa.eu.int/eur-lex
Vatandaşların, Üye Devletlerin dış sınırlarını geçerken vize kaşıması gereken üçüncü ülkelerin belirlenmesine ilişkin 25 Eylül 1995 tarihli Konsey Yönetmeliği
http://europa.eu.int/eur-lex
Kalkınmakta olan ülkelerde sürdürülebilir turizmin gelişmesine destek olmak için Avrupa Topluluğu stratejisi: COM(1998)563 final
http://europa.eu.int/eur-lex
Avrupa Parlamentosu Bilgi Raporları
http://www.europarl.eu.int/sg/tree/en/defalt.htm